Kelime-i şehâdet

  İslâm inancında ilk şart kelime-i şahadettir. Bütün dünyadaki Müslümanlar bu cümleyi hayatlarında en az 1 kere azami olarak sayısız tekrar etmişlerdir. Lakin bu harf sentezinden doğan düşünce; beşeri bilimleri kıskandıran, ontolojiyi tekrara düşüren, bütün tezler ve antitezlerin doğması imkânının önünü kesen harf manzumesidir.

  “Eşhedü En Lâ İlâhe İllallah Ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdûhü ve Resûlü”   Arapça olan cümlenin Türkçe karşılığı şöyledir: “Ben şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.”

  Türkçesi üzerinden yukarıda bahsettiğim düşünceleri şöyle açıklayabilirim:

  1. ”Ben şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.” Bu cümlenin bütününde gerek milletlerin kendi içinde dini, ahlaki, kültür, yasa sözleşmesi varken gerekse mensubu farklı milletlerin antlaşmasını ihtiva eder.
  2. Ve yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve resulüdür. Bu harf manzumesi Muhammed’in Allah’ın indirdiği kitaba tabi olduğunu, aynı zamanda Muhammed’in kul olduğunu belirterek ilerleyen zamanlarda onu ilahlaştırmak isteyecek olanların önünü kestiğini, dolaylı olarak da Hristiyanlığı reddettiğinin haykırışıdır.
  3. ”Ben şahadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.” Ve yine şahadet ederim ki Muhammed aleyhisselam onun kulu ve resulüdür.’’ Bu cümlenin bütünündeyse, dini tek ırka münhasır kılan Yahudiliğinde reddiyesi vardır.

Yorum bırakın